2003-12-05 • 2h 31min
“Anlatacaklarım var! Vaaz vermek değil niyetim, duyduğumu söylemek. Söylemeye değer şeyler duyuyorum zira. Belki hayatı daha yaşanır kılmak için ya da belki sade, ama sade anlatmak için... Sen anlat dedi Tanrı bana, anlaşılsın diye değil, hiçbir mükafat istemeden anlat... Çünkü bir mükafattır artık bir anlatıcıya doğru düzgün anlaşılmak! Sen anlat dedi... Sen sade anlat! Umudu hatırlatsın diye umutsuzluğu, çareye yol açsın diye çaresizliği anlat... Ders verme dedi kimseye, çünkü hoca denmez öğrenmesini bitirene. Çırakları olan bir çıraktır usta, olsa olsa... Sen anlat dedi bana Tanrı, sen sade anlat.... “ Yılmaz Erdoğan, “Bana Bir Şeyhler Oluyor” oyununun kahramanı Hilmi Duran’a söylettiği bu sözlerle, yazar olarak neden böyle bir oyun yazmak zorunda kaldığını açıklamakla kalmıyor, aynı zamanda kahramanının da kimliğini ele veriyor.

Delisin

Somersault in a Coffin

Abuzer Kadayıf

Fractured

Bıçkın

Naked Gun 33⅓: The Final Insult

Indiana Jones and the Temple of Doom

Cries and Whispers

Death Race 2

Doctor Zhivago

Did You Hear About the Morgans?

The Grudge 3

The Magnificent Seven

The Man Without a Past

Anne of Green Gables: The Sequel

Andhadhun

21 Jump Street

Touch of Evil

Haider

The Wizard of Oz